Mavi Gezegen'in Yeni İsmi: 'Plastik Gezegen'

"İnsandaki açgözlülük şeytanını uyandırmaktan korkuyorum" . Bu söz Rus yazar Alexander Romanavic Belyaev'in 1928'de yaklaşık 100 yıl önce yazdığı 'Su Adamı' romanından bir alıntıdır. Roman kıymetini bilmediğimiz plastik çöpüne dönüştürdüğümüz keşfedilmeyi bekleyen okyanusların gizemini ve suda yaşayan su adamının kara adamıyla mücadelesini anlatıyor. 

Peki yazar bu sözü neden yazdı 100 yıl öncesinden hadi konuyu biraz  açalım okyanusları konuşalım insanların doğaya etkisini görelim...

Dünya yüzeyinin onda yedisinden çoğu sudan bir çölle kaplıdır. Bu yüzden Dünya'mıza Mavi Gezegen dedik. Ama mâlesef sanayi sektörünün gelişmesi ve insanoğlunun bitmek bilmeyen üretme hırsı Mavi Gezegen'imizi Plastik Gezegen olma tehkikesi ile karşı karşıya bırakmış durumda .Plastik üretmede Çin'in ve Amerika'nin Hindistan'ın üstüne yok peki ya yok etmede ne yazık ki bu 60 yıldan 500 yıla  kadar sürüyor.   
ABD'li bilim insanlarına göre şimdiye kadar üretilen plastik miktarı 8.3 milyar ton olarak hesaplandı.  8.3 milyar ton 25 bin Empire State binası ağırlığında yada bir milyar fil. Toplam üretiminin %70'inden fazlası çöp yığınları arasında, pek çoğu çöp sahasına gönderildi bir kısmı da okyanuslar dahil çevreye karışıyor.  Okyanuslarda oluşan plastik atık miktarına her yıl 6 milyon ton plastik daha katılıyor.   


Araştırmacılardan Roland Geyer BBC'ye yaptığı açıklamada "Hızla 'Plastik Gezegen' olmaya doğru ilerliyoruz ve eğer bu tarz bir dünyada yaşamak istemiyorsak bazı malzemeleri , özellikle plastiği nasıl kullandığımızı yeniden düşünmek zorundayız" dedi. 
Geri dönüştürülemeyen bu atıklar her geçen gün okyanusları kirleterek ekosistemimize zarar veriyor. Plastik atıkların birçoğu okyanus deniz veya akarsulara karışarak deniz hayvanlarının hayatını risk altında bırakıyor. Deniz canlıları plastikleri yiyecek zannediyor. Endonezya'da öldükten sonra bir ulusal parkın sahiline vuran ispermesçet balinasının midesinden ağırlığı 6 kilogramı bulan 1000 parça plastik atık çıktığı açıklandı. Balıklarda mikroplastik var ve bu vücudumuza kolaylıkla geliyor ve buda insanoğlunun sağlığını tehdit ediyor.

 Bilim insanları 2018 yılında dünyada tüketilen sofra tuzlarının %90'ının mikroplastik içerdiğini ortaya koydu. 6 kıtadan 16 farklı ülkede üretilen 39 farklı markadan 36'sında mikroplastik parçacık bulundu.  National Geoographic'in haberine göre bunu biliyorduk ama ne kadarının soflarımıza geldiği muallaktaydı. 
Çevre kuruluşu Greenpeace'nin Doğu Asya Bölümü ile Güney Koreli araştırmacılar bu konuyu inceledi. 
Avrupa ,Kuzey ve Güney Amerika, Afrika ve Asya'dan 21 farklı ülkeden tuz örnekleri aldılar. Araştırma sonucu mikroplastik miktarı farklı markalarda büyük çeşitlilik gösteriyor. ABD'deki New York Devlet Üniversitesi'nden Profesör Sherri
Mason "Bu araştırma mikroplastiklerin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor . İngiltere'de tuzu satın almış olmanız güvende olduğunuz anlamına gelmez" diyor.


Peki biz insanoğlu plastikle doldurduğumuz okyanuslar ,denizler hakkında ne biliyoruz?Okyanusların Gücü: 
  • Okyanus yüzeyi 361 milyon 50 bin kilometrekareye eşit. 
  • Bu sudan çöl tükenmez besin ve hammadde kaynakları ile milyarlarca insanı barındırabilir. 
  • Ve tam anlamıyla sınırsız bir enerji kaynağı.
Peki biz insanlar nasıl kullanıyoruz? 
  • Ve deniz akıntılarının gücü sadece Gulfstream Florida akıntısıyla birlikte saatte 91 milyon ton suyu haraket ettiriyor. ( Bu büyük bir nehrin taşıdığından 3 bin kat daha fazla )
Peki insanoğlu onu nasıl kullanıyor? 
  • Ve dalgaların gelgitlerin gücü, bir gelgit ise 16 metreden daha yukarıya çıkıyor yani 4 katlı bir ev  yüksekliğine. 
İnsanlik bu kuvveti ne kadar kullanıyor. 
Neredeyse hiç!!! 
Okyanusların bu sınırsız zenginliklerini nasıl kullanıyoruz. Okyanusları plastikle kirletmekten başka ne yapıyoruz .Doğanın keşfedilmemiş bir parçasına girdiğinde insanların onu ne hale getirdiğini mâlesef biliyoruz. Oysa doğaya içindeki canlılara ve birbirimize karşı daha insaflı , daha saygılı olmayı öğrenebilsek , onun bu zenginlikleri hepimize yeter ve artar. 

 
Ama Alexander Belyaev'in Su Adamı romanında dediği gibi "İnsandaki açgözlülük şeytanını uyandırmaktan korkuyorum ". 
 Peki Sen ne diyorsun , hepimizin olan okyanuslara denizlere, deniz canlılarına sahip çıkma zamanı gelmedi mi?
Hele ki Dünya'mız su gezegeni olma yolundayken bir gün su altında yaşamak zorunda kalırsak ne yapacağız ? 
Artık plastiğe son diyor musun? Yorumlarda paylaş.

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Eline sağlık çok güzel bir çalışma olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Artık plastiğe son....teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Herkesin özellikle biz gençlerin düşünmesi,ilgilenmesi bilinçlenmesi gereken bir konu verimli bir çalışma olmuş .Devamının gelmesi dileğiyle....

    YanıtlaSil
  4. Fikrine, yüreğine kalemine sağlık.. Yazan yazdı, geriye kalan; anlamak, ve netice önemli olan harekete geçirmek..

    YanıtlaSil
  5. Artık plastiğe son!
    Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. Artık plastiğe son!
    Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
  7. Teşekkürler bilgilendirici bir yazı olmuş emeğinize sağlık

    YanıtlaSil